
Bir tohum,
işaret parmağınla sokuşturuverdiğin toprağa...
Senin işin bu kızım!
Tohumları tek tek özenle toprakla buluşturmak...
Düşünmeden, sorgulamadan, yılmadan...
Yağmuru bana bırak,
hangisinin nasibiyse suyla kavuşacaktır.
Güneşi bana bırak,
yana yana çatlamak isteyen ona varacaktır.
Havayı bana bırak,
nefes, dileyene can olacaktır.
Sen 'nasıl' demeden ek tohumlarını toprağına yeryüzünün...
Bak göreceksin bir gün bu çorak toprak ormana dönüşecek.
Bu kimsesiz boşlukta çocukların sesleri yankılanacak.
Bu fakirlikten bereket fışkıracak.
Sen bana güven kızım...
Saat 11'i çoktan geçti. *
Sorular soruldu.
Cevapları beklemeden nehre atlayan onca cesur can var.
Kafanı kaldır ve kutla bu anı.
Tarihin bu anında her kızıma bir armağan fısıldıyorum...
Seninki şu;
Yılmadan, usanmadan ve ardını düşünmeden tohum ek kızım. Minicik ellerinin içindeki o tek ve en değerli olanı al ve toprağa kavuştur. Küçük işaret parmağınla birazcık itivermen yeterli olacaktır. İşte senin görevin bu.
Bu görev ibadetindir...
Her gün hatırlayacağın,
Aşkla yapacağın,
Ölümlerine kabul vereceğin,
Filizlenmelerini gözyaşlarınla izleyeceğin,
Vazgeçmeyeceğin,
armağanın, ibadetin bu senin...
Hem derdin, hem dermanın.
Her tohumda çatlayacak içinden can.
Her tohumda bir adım daha yürüyeceksin.
Her adım sökecek ciğerlerini. **
Her adımda yükün hafifleyecek.
Yaralı ayaklarınla yürümeye devam et kızım...
Yolun sonu var mı bilinmez.
Ama Yol'da yorulacaksın
Yol'da tökezleyeceksin
Yol'da acı çekeceksin
Yol'da önce çok, sonra Hiç olacaksın
Yürü kızım, yürü
Yol'da O'na varacaksın...
Ve tam o an tekrar kopacaksın O'ndan
Yanacak avuçların yeniden kavuşmak aşkıyla...
Soracak kalbin : 'Bir daha nasıl?'
Cevap gelecek : 'Tohum ek kızım!' Ekim 2021 Urla
Aybike Savaşır Serdar aybikenakista@gmail.com
*Bu satır Hopi kabilesinin ‘11. Saat’ kehanetinden ilhamla yazılmıştır.
** Bu satır Christine Lore Weber’in ‘Bilge Ana Konuşur’ şiirinden ilhamla yazılmıştır. Kapak Fotoğrafı: Filiz Telek