

04 Haziran Cmt
|Bizim Ofis
BİZİM ÇEMBER
Etkinlik Katılımcı Sayısı: 16 Yedek Katılımcı Sayısı: 4
Zaman & Mekan
04 Haz 2022 14:00 – 18:00
Bizim Ofis, Levent, Beşiktaş/İstanbul, Türkiye
Etkinlik Hakkında
Çok vakit olmadı biz birbirimizi bulalı; başka yerlerde, başka hayatlarda, farklı zamanlarda ve birbirinden çok başka kimliklerde doğduk da bir çemberde bir araya geldik. Geçirdiğimiz o kısacık sürenin sonunda, birbirimize ‘seçilmiş aile’ diyebildiğimizi keşfettiğimizde şaşırdık...
Ve sorduk birbirimize...
‘’İnsan hiç tanımadığı ve çok farklı olduğu birileriyle sanki yıllardır tanıyormuş, biliyormuş gibi hisseder mi? Kırılganlıklarını, yaralarını çekinmeden ve güvenle gösterebilir mi?’’
‘’Bir dostluğun uzun yıllara dayanıyor olması şart mı? Takvimler gerçekten ölçer mi, bir kez hakikilikle elini tutan dostun sana verdiği gücün ölçüsünü?’’
‘’İnsanın türlü türlü ailesi vardır da haberi mi yoktur?’’
‘’Dost demek için kırk fırın ekmek yemeğe gerek var mıdır?’’
‘’Kişi kaç arkadaşının karşısında ruhunu çırılçıplak gösterebilir? Kaç arkadaş gözleriyle özünü görebilir? Karşısında kendi olabildiği arkadaşlık ilişkilerinde nasıl hisseder?’’
‘’Bir şekilde kaybettiği, artık görmediği arkadaşlarının özleminin hayatı üzerindeki etkisi nasıldır?’’
‘’Senelerce arkadaşlık ettiği biriyle artık ortak duygular hissetmeyen birinin, uzaklaşması, araya mesafe koyması vefasızlık mıdır yoksa yakın arkadaşlıklar şekil ve boyut değiştirebilir mi?‘’
Beraber; arkadaşlığa, dostluğa, ailemiz dediklerimizi seçebilme özgürlüğüne ve o seçtiğimiz ailemiz ile birlikte hayat yolculuğumuzu yürüyebilmemize dair şükranımızı ve kutlamalarımızı hatırlamaya, geçmişimizde olanlara özlemlerimizi ve merak ettiklerimizi araştırmaya niyetliyiz.
Bu çember seni dostluklarına, arkadaşlıklarına, zaman tünelinde yürürmüşçesine bakmaya davet ediyor. Elimizi uzatıyoruz, tutar mısın?
“Çember derin bir dinleme ve şahitlik pratiğidir; sohbet, diyalog, münazara değildir. Karşılıklı konuşulmaz, birbirine yanıt verilmez, yorum yapılmaz. Konuşma objesini tutan kişi sözle ya da başka bir şekilde kendini ifade eder, diğer herkes can kulağıyla ve tüm mevcudiyetiyle bu kişiyi dinler, şahitlik eder. Çember, şifalı bir dokunuşu olsa dahi bir grup terapisi ve yüklerimizi boşaltma alanı değildir; öz kaynaklarımızı keşfedebileceğimiz, kendi yaşamlarımıza şahitlik ettiğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz cesareti topluluk dayanışmasıyla aktive edebileceğimiz bir pratiktir. Bu pratikte, bir şeyleri şifalandırmaya çalışmayız; çemberin şifası tam olarak bu koşulsuz, gündemsiz mevcudiyet ve şahitlik alanı olmasından kaynaklanır. Çember pratiği kendi içsel rehberliğimizle temas etmemize destek amaçlıdır; iyileştirici etkileri olabilmekle birlikte terapi niteliği taşımaz.”
Kadınlar Şifadır
Kapak Fotoğrafı : Sezin Sağlam Karaçal
Kolaylaştırıcılar:
Figen Köprülü Bir
figenkoprulu@gmail.com
2018’de Şiddetsiz İletişim öğrenme yolculuğumda çemberle ilk kez tanıştım.
2021 Ekim’de Filiz Telek’ten Çember Kolaylaştırıcılığı eğitimini aldım.
Şiddetsiz İletişim Topluluğu ile Mart 2020’de açtığımız, “Korona Günlerinde Dinleme Çemberleri” ne eşzamanlı olarak, aynı topluluktan yol arkadaşlarımın desteği ve içimdeki yaratıcı oyunbaz tarafımla buluşup 1 Nisan 2020’de Yazarak Birlik çemberlerini açmaya başladım.
Halen de katılımcıların canlı hevesiyle desteklenip açmaya devam ediyorum.
Sezin Sağlam Karaçal
sezinsaglam@gmail.com
Sezin, yeryüzüne, gökyüzüne, denizin tuzuna, çiçeğin tomurcuğuna hayran. Ne varsa anda, onu görmeye merakta bir çırak. Hayatı, tüm sürprizleri ve belirsizlikleriyle yaşamaya yaklaştıran pandemi ile öğretmenlik mesleğine ara verdi ve kalbi nerede daha canlı atıyorsa oraya yöneldiği bir akışa teslim oldu. Yazan, çizen, şarkı söyleyip, dans eden, nakış işleyen, basit şeylerdeki mutluluğu kutlamaya niyetle yaşayan Sezin, çembere oturdu bir gün. O gün bu gündür kalbi heyecanda, heyecanı hayata karışmakta.
Sindy Şulam Irgaz
sindysulam@gmail.com
Mesleğim ve ilgi alanlarım arasında bir köprü arayışındayken, oturduğum ilk çemberde bulduğum şeyin bir köprüden fazlası, kocaman bir kasaba olduğunu fark ettim. Bu kasabanın merkezinde yanan ateş hem çok tanıdık hem de bir o kadar yeniydi, sıcacıktı. Bir arada olmanın büyüsü, kendim olabilmenin kabulünün tadına vardıktan sonra bu şefkatli alanlarda oturmak ve alan tutmak hayatımın yeni bir parçası oldu. Senelerdir terapist rolünden gruplarla ve bireylerle psikodrama, sanat terapisi, sistemik terapi gibi perspektiflerden çalıştıktan sonra, bugün çemberlerde kolaylaştırıcı olarak oturmanın deneyimini daha sık yaşamaya ve içimde canlı olan soruların cevaplarını araştırmaya niyetliyim. Bir yandan da kurucularından olduğum 3 Oda Danışmanlıkta ergen, yetişkin, çift, aile ve gruplar ile çalışıyor, atölye ve seminerler düzenliyor, fırsat buldukça yazıyor, çiziyor, okuyor, doğayla temas ediyor ve unutulmaz anılar biriktirmeye çalışıyorum. Şu sıralar bir de durmayı deneyimlemek için kendime alan açıyorum.
Şarmin Serkisyan
sarmineser@hotmail.com
Dostluk Üzerine
Kalbindeki cama bir taş değer, dosttandır
kırılınca anlaşılır kalbin camdan olduğu
kalbin bahçesinde bir gül solar, dosttandır
dostun varsa taşı güle sayarlar, akşamı güne
dostum varsa sözümü şiire sayarlar, beni şaire
dostum var, öyleyse ölebilirim bile!
Haydar Ergülen
Ben bir ölüm ve yas doulası / eşlikçisi, çember kolaylaştırıcısı ve şiddetsiz iletişim paylaşımcısıyım.
Tüm insanlık hallerimiz ile buluşmak için orada olacağım.