Çembere
Hoş Geldin...
Kâinatın Aynası, Âlemlerin Rüyası Çember,
Erler demine destur alıp oturduğumuz gönül meclisi.
Aşk mabedi, tevhit duası, teslimiyet zanaatı.
Geçmişi, bugünü, geleceği, zıtlıkları, hâlleri, nesilleri, suretleri, yolları an’da birleyen bir muhabbet sofrası. Yaşamın kendisiyle, özümüzle, özlerimizle ve O’nunla muhabbet. Sevgili olduğumuz, Âşık olduğumuz, Sevgili’yle, Maşuk’la kavuştuğumuz makam.

Çember nedir?
Çember binlerce yıl ötesinden atalarımızın bize yaktığı ve aktardığı bir ışıktır. Bu kadim pratik bilge büyüklerden yeni nesillere aktarılmış, dünyanın kadim kültürlerinde farklı formlarda vücut bulmuştur. Kadınlar Şifadır kitabında bahsi geçen ve Kadınlar Şifadır Platformu'nda paylaştığımız form, "The Way of Council" ve "The Circle Way" geleneklerinden ilhamla şekillenmiştir.
Çember derin bir dinleme, mevcudiyet ve şahitlik pratiğidir; sohbet, diyalog, münazara değildir. Bu pratikte karşılıklı konuşulmaz, birbirine yanıt verilmez, yorum yapılmaz. Konuşma objesini tutan kişi sözle ya da başka bir şekilde kendini ifade eder, diğer herkes can kulağıyla ve tüm mevcudiyetiyle bu kişiyi dinler, şahitlik eder. Çember, şifalı bir dokunuşu olsa dahi bir grup terapisi ve yüklerimizi boşaltma alanı değildir; öz kaynaklarımızı keşfedebileceğimiz, kendi yaşamlarımıza şahitlik ettiğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz cesareti topluluk dayanışmasıyla aktive edebileceğimiz bir pratiktir. Bu pratikte, bir şeyleri şifalandırmaya çalışmayız; çemberin şifası tam olarak bu koşulsuz, gündemsiz mevcudiyet ve şahitlik alanı olmasından kaynaklanır. Çember pratiği kendi içsel rehberliğimizle temas etmemize destek amaçlıdır; iyileştirici etkileri olabilmekle birlikte terapi niteliği taşımaz.
Çemberin 4 Rehber Niyeti
Can Kulağıyla Dinlemek
Kendimizi, birbirimizi ve alanı, sezgilerle, mevcudiyetle, beden farkındalığıyla, yargısız, merakla ve şefkatle dinlemek
Kalp Diliyle Konuşmak
“Ben dili” ile anda ve alanda canlı ve gerçek olanı, duygu ve ihtiyaçları, yaşantı ve hikâyeleri yargısız bir dille paylaşmak
Spontane
Olmak
İçimizde en canlı ve gerçek olanı, bizim sesimiz aracılığıyla ve ifade bulmak istediği şekilde dile gelmesine izin vermek
Özden
Paylaşım
Duyulacağımıza güvenerek, dile gelmek isteyene sadakatle, konunun özünü yalın ve direkt olarak ifade etmek